Şehirden uzak, sislerle çevrili bir dağ köyünde tuhaf bir gelenek sürüp giderdi. Bu köyde doğan her erkek çocuğa, 18 yaşına bastıkları gün şu sözler söylenirdi: “Bu köydeki erkekler, hayatlarında sadece bir kez büyü yapabilir.” Ama bu gücü kullanmaları için yalnızca iki yılları vardı. 20 yaşına bastıklarında, büyü yetenekleri sonsuza dek kaybolurdu. Ne için kullanacaklarına karar vermek, hayatlarının en büyük sınavıydı. Çünkü önceki kuşakların büyülerini ne için kullandıklarını öğrenmek yasaktı ta ki kendi büyülerini yapana kadar. Ve böylece 18 yaşındaki Akito ve sınıf arkadaşları, büyülerinin anlamını aramak için gizemli bir yolculuğa çıktılar. Kimisi sevgiyi, kimisi intikamı, kimisi sonsuz hayatı arzuluyordu. Ancak yolculuk ilerledikçe, büyünün gerçek gücünün arzularında değil, yaptıkları seçimlerde gizli olduğunu keşfettiler. Akito’nun kalbinde ise tek bir soru yankılanıyordu: “Eğer sadece bir kez büyü yapabilsem… onu kurtarmak için mi, yoksa geçmişimi silmek için mi kullanırdım?”