
Genç bir pastacı çırağı, gündüzleri tatlılar yapıp hayallerinin peşinden koşarken geceleri tamamen farklı birine dönüşür. O farkında bile olmadan, gün batımıyla birlikte nazik ve utangaç hâlinden eser kalmaz; özgür, vahşi ve tehlikeli bir **“gece iblisi”**ne dönüşür. Ailesi, kızlarının bu tuhaf hâlinden haberdardır ama onun kalbini kırmamak için gerçeği söylemez. Bunun yerine, çareyi komşularının oğlunu gece gözcüsü olarak tutmakta bulurlar. Görevi basittir: genç kızın gece versiyonunu kontrol altında tutmak ve kimseye zarar vermemesini sağlamak. Fakat işler karışır: Komşu, gündüzleri onun masum, tatlı ve yetenekli hâline âşık olur. Geceleri ise vahşi, asi ve tehlikeli tarafıyla karşılaşır. İki zıt karakter aynı bedende birleşirken, o da kendi kalbiyle yüzleşmek zorunda kalır. Bir yandan bu lanetin kökenini araştırırlar: Lanetin, geçmişte ailesine yapılan bir haksızlıkla bağlantılı olabileceği ortaya çıkar. Çırak pastacı, gece versiyonunu kabullenmezse lanet kalıcı hâle gelecektir. Komşu ise hem koruyucu hem de kalp hırsızı olur; laneti çözmek için “gün ve gece hâllerini” bir araya getirmek gerektiğini keşfeder.