
Orkestrada çello sanatçısı olarak çalışan Su-yeon, bir sabah aniden ortadan kaybolur.
Arkasında sadece bir video kaydı bırakmıştır.
Nişanlısı ve aynı zamanda orkestranın karizmatik şefi Sung-jin, Su-yeon’un kaybıyla yıkıma uğrar.
Ancak onun yokluğunda orkestraya yeni katılan başka bir çellist olan Mi-ju'ya karşı beklenmedik bir çekim hisseder.
Mi-ju, Su-yeon’un yerini doldururken Sung-jin ile arasında giderek artan bir gerilim oluşur.
Bir gece, şiddetli bir yağmurun altında, Su-yeon’un evinde buluşurlar ve birbirlerine karşı koyamayıp geri dönülemez bir hata yaparlar.
Ancak kimse bilmez ki, kaybolduğu sanılan Su-yeon aslında hâlâ evindedir.
Evin içindeki gizli bir odada hapsedilmiş şekilde, saklanarak hayatta kalmakta ve her şeyi sessizce izlemektedir: ihanetin, tutkunun ve yalanların çırılçıplak gerçeğini...
Su-yeon, kendi hikâyesini ve gerçekleri sadece izleyen biri olarak mı kalacaktır? Yoksa saklandığı gölgelerden çıkarak bu dramayı kendi elleriyle yeniden mi yazacaktır?