
Her zaman derslerinde en başarılı, disiplinli ve sessizliğiyle bilinen model öğrenci Se-hoon, okulun gözdesi olmasına rağmen mesafeli ve "sıkıcı" olarak görülür.
Sosyal hayatı neredeyse yoktur. Ancak Se-hoon, bu tek boyutlu imajdan sıkılmıştır.
Kendini yalnızca notlarla değil, fikirleriyle de ifade etmek ister.
Tam da bu sırada, yaklaşan öğrenci konseyi seçimleri için iddialı ve karizmatik başkan adayı Ji-won, Se-hoon’a teklif götürür:
"Gel, benimle birlikte başkan yardımcılığına aday ol. Beraber kazanırız."
Başta sadece imajını yenilemek ve özgeçmişine yeni bir madde eklemek isteyen Se-hoon, seçim kampanyasında daha aktif bir rol aldıkça kendisini hiç beklemediği bir dünyanın içinde bulur.
Gizli anlaşmalar, kulis savaşları, sosyal medya stratejileri, diğer adayların rekabeti derken; Se-hoon'un fikirleri, dürüstlüğü ve soğukkanlı liderliği kısa sürede seçim kampanyasının kalbine yerleşir.
Ji-won ile olan ilişkisinde güç dengeleri değişmeye başlar artık halkın gözünde asıl lider, Se-hoon’dur.
Bu süreçte Se-hoon hem liderliğin ne demek olduğunu öğrenir hem de gerçek benliğini keşfeder.
Ama bir soru gittikçe ağırlaşır: Seçimi kazanmak mı daha önemli, doğru olanı yapmak mı?