
Ling Cang Cang, genç yaşta dövüş sanatlarında ustalaşmış, adaleti her şeyin üzerinde tutan cesur bir savaşçıdır. Fenglai Köşkü’nü kurarak yozlaşmış yetkililerin ve karanlık Jianghu güçlerinin pençesinde kıvranan halk için bir sığınak yaratır. Güçlü iradesi, keskin zekâsı ve sarsılmaz adalet duygusuyla kısa sürede hem dostlarının güvenini hem de düşmanlarının korkusunu kazanır.
Bu sırada Nanqi Hanedanı’nın genç ekselansı Xiao Huan, sarayın ihtişamından uzak durarak halkın gerçek acılarını öğrenmek ister. Kimliğini gizler, sıradan bir gezgin olan “Bai Chi Fan” kimliğine bürünür ve ülkesini gizlice dolaşmaya başlar. Halkın sefaletini kendi gözleriyle gören Xiao Huan, elinden geldiğince yardım etmeye, yozlaşmış düzeni içeriden anlamaya çalışır.
Kader, Ling Cang Cang ile Bai Chi Fan’ı aynı yol üzerinde karşı karşıya getirir.
İlk başta birbirlerine temkinli yaklaşsalar da, kısa sürede aynı idealler uğruna savaştıklarını fark ederler. Birlikte rüşvetçi yöneticileri ortaya çıkarır, masumları korur ve Jianghu’ya huzuru yeniden getirmek için omuz omuza savaşırlar.
Ancak Xiao Huan’ın bilmediği bir gerçek vardır:
Ling Cang Cang, başbakanın kızıdır ve kaderinde “genç ekselansın gelecekteki kraliçesi” olmak yazmaktadır.
Kimlikler açığa çıktığında, yalnızca adalet için verdikleri mücadele değil, birbirlerine karşı büyüyen duyguları da sınavdan geçecektir. İkili zamanla hem kendi yollarını hem de ortak amaçlarını daha net görmeye başlar:
Halkı korumak, ülkeye huzur getirmek ve birlikte yeni bir düzen kurmak.

giriş yap.