
Yıl 2007. Henüz 16 yaşında olan Qiao Qingyu, ablası Qiao Baiyu’nun gizemli ölümüyle sarsılmıştır.
Shunyun adlı küçük bir kasabada yaşayan Qiao ailesi, olayın ardından yayılan dedikodular, bakışlar ve kasabanın sessiz ama acımasız yargıları yüzünden zor zamanlar geçirir.
Bu toplumsal baskıya daha fazla dayanamayan aile, taşınmak zorunda kalır ve yeni bir hayat kurmak için Huanzhou adlı eyalet başkentine yerleşir.
Ancak Qingyu’nun içindeki soru işaretleri ve adalet arzusu, peşini bırakmaz.
Ailesi sessizce unutmayı seçmiş gibidir ama o, ablasının gerçekten neden ve nasıl öldüğünü öğrenmeden rahat edemez.
Yeni okulunda tanıştığı zeki ve ketum bir öğrenci olan Ming Sheng ile beklenmedik bir dostluk kurar.
Sheng, hem zekâsı hem de geçmişindeki karanlıkla Qingyu’nun dikkatini çeker.
Birlikte yürüttükleri araştırma, onları sadece Baiyu’nun ölümünün ardındaki sır perdesine değil, aynı zamanda aile sırlarına, bastırılmış travmalara ve Huanzhou’nun görkemli ama soğuk duvarları arasında saklanan karanlık gerçeklere götürür.
Her ipucu, geçmişe atılan bir adımdır. Ancak bazı cevapların bedeli çok ağır olabilir…