
Shi Fake, nüfuzlu ve zengin bir ailenin şımartılmış kızı olarak şehirde lüks ve rahat bir hayat sürmektedir. Alışveriş, partiler ve sosyal etkinlikler onun günlük rutininin bir parçasıdır. Her şeye sahip görünse de, yaşamı yüzeyde parıldayan ama içten içe boş bir dünyadır.
Bir gün, dağlardan gelen esrarengiz ve cesur bir yabancıyla yolu kesişir: Lu Chi. O, ikinci nesil bir haydut olmasına rağmen kaba saba değil, zeki, becerikli ve bir o kadar da karizmatiktir. Şehre gelme amacı ise çok kişisel ve ciddi: Yıllar önce kaybolan küçük kız kardeşini bulmak.
İlk karşılaşmaları tam anlamıyla bir felakettir: Shi Fake’in kibirli tavırları ve Lu Chi’nin patavatsız dürüstlüğü büyük bir çatışma yaratır. Ancak kader, yollarını tekrar tekrar kesiştirir. Zıt dünyalara ait olmalarına rağmen, aralarındaki çekim giderek artar.
Shi Fake, Lu Chi’nin hayat mücadelesini gördükçe kendi değerlerini sorgulamaya başlar. Lu Chi ise, Shi Fake’in gösterişli hayatının ardındaki kırılgan kalbi fark eder. Küçük kız kardeşin gizemi çözülmeye başladıkça, ikili hem birlikte savaşır hem de birbirlerini tanımaya başlar.