
Zorlu bir doğumun ardından Jiang Rong derin bir komaya girer. Gözlerini yeniden açtığında, taht entrikalarıyla dolu sarayda dul bir imparatoriçe olarak uyanır kollarında ise kimliğini bilmediği babadan doğan bir bebek vardır.
Ancak imparator öleli çok olmuştur ve dul bir kadının doğum yapması, imparatorlukta en büyük tabulardan biridir.
Bu durum yalnızca skandal değil, ölümle cezalandırılacak bir suç anlamına gelir.
Kendi hayatını ve oğlunun geleceğini korumak için, Jiang Rong’un yapabileceği tek şey vardır:
Gerçeği saklamak.
Ama saray duvarları fısıltılarla doludur.
Üç adam imparatorun soğukkanlı danışmanı, asi general ve sadık saray doktoru bebeğin babası olabileceği yönündeki söylentilerin merkezindedir.
Jiang Rong ise gerçeğe ulaşmak için bu üç adamın kalbine, geçmişine ve yalanlarına dalmak zorundadır.
Her biriyle kurduğu ilişki, aşk, ihanet ve kaderin garip bir oyununa dönüşür.
Sarayın karanlık köşelerinde komediyle karışık romantik bir kedi-fare oyunu başlar.
Ve sonunda Jiang Rong’un anlaması gereken tek şey şudur:
Kimin baba olduğu değil, kimin gerçekten yanında kalacağı önemlidir.
 
                        
 giriş yap.
                    giriş yap.