
Khanin, yıllar önce terk ettiği krallığı Emmaly’ye geri dönmek zorunda kalır.
Ancak bu dönüş, bir özlem ya da nostalji değil; onu istemediği bir taht savaşı beklemektedir.
Hiç arzulamadığı bir rolü üstlenmek zorunda kalan Khanin, tahtın varisi olarak kaderiyle yüzleşir.
Bu zorlu yolculukta yanında olan kişi ise, kraliyete sadakatle bağlı, onurlu ve disiplinli Kraliyet Muhafızı Charan’dır.
Charan’ın görevi basittir: Khanin’i korumak. Ama içten içe, bu koruma görevden çok daha fazlası olmaya başlar.
Zamanla, aralarındaki güven, gizli bir bağa ve belki de bastırılmış duygulara dönüşür.
Fakat saray, ihanetlerin, entrikaların ve güç savaşlarının gölgesindedir.
Khanin, tahttan çok kendi kimliğini ve özgürlüğünü ararken,
Charan da sadakati ile kalbi arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.