
Bir lise öğrencisi, bir sabah okulun çatısından düşerek ağır yaralanır ve komaya girer.
Olay, okulda ve şehirde büyük bir şok etkisi yaratır.
Kazayla mı düştü, biri mi itti, yoksa bu trajik olay başka bir şeyin sonucu muydu?
Soruşturma, deneyimli ama içten içe kırık bir dedektif olan Dedektif Han Joon’a verilir.
Han Joon, daha önce gençlerle ilgili bir davada başarısız olmuş ve hâlâ bunun vicdan azabını taşımaktadır.
Bu kez gerçeği ne pahasına olursa olsun öğrenmeye kararlıdır.
Olayın tanıklarından bilgi almaya çalışan Han Joon, gencin rehberlik öğretmeni olan Yoo Seon-ah ile iş birliği yapar.
Seon-ah, öğrencisiyle yakın bir bağ kurmuş, ama onun iç dünyasına tam anlamıyla nüfuz edememiştir.
Kendisini suçlu hissetmekte ve bir şeyleri gözden kaçırmış olmanın ağırlığını taşımaktadır.
İkili birlikte geçmişe doğru bir yolculuğa çıkar:
Okul içi zorbalıklar,
Aile baskısı,
Sosyal medyanın karanlık yüzü,
Sessiz çığlıklarla dolu bir gençlik…
Bu olay, sadece bir çocuğun trajedisi değildir.
Aynı zamanda toplumun, öğretmenlerin ve ebeveynlerin görmezden geldiği sessiz uyarıların bir sonucudur.