
Jae-hee – özgür ruhlu, rüzgâr nereye eserse oraya giden, toplumun kurallarına sığamayan bir kadın.
Heung-soo – içine kapanık, sessiz ama derin, kalabalıklar içinde kaybolmuş bir adam.
İkisinin ortak noktası, hiçbir yere ait hissedememek.
Seul’ün yüksek binaları, kalabalık sokakları ve sürekli koşuşturan insanları arasında, bir gün yolları kesişir. İlk başta bir tesadüf, ardından bir alışkanlık ve sonra bir bağ…
Birlikte yaşamaya başlarlar.
Başta yalnızca geçici bir çözüm gibi görünse de, zamanla birbirlerinin evi olurlar.
İkili, aşkı hemen tanımlayamaz. Çünkü bu aşk, yüksek sesle ilan edilen, sosyal medyada paylaşılan türden değildir. Bu, sessiz bir destek, birlikte susabilme rahatlığı ve kimseye anlatılamayan duyguları bir bakışla anlayabilme halidir.
“Sessiz Yankı”, büyük şehirde tutunacak bir dal arayan iki ruhun, romantizmin iniş çıkışlarını, kaygılarını ve gerçek bağın ne olduğunu keşfetmesini anlatan sakin ama çarpıcı bir aşk hikâyesidir.
Bazen en büyük yakınlık, hiçbir şey söylemeden de anlaşabilmektir.
Ve bazen tek ihtiyacın olan şey, yanında sessizce duran bir insandır.