
Küçük bir kasabadan gelen içine kapanık üniversite öğrencisi Emir, büyük şehirdeki yaşamına alışmaya çalışırken, kalabalıklar arasında kim olduğunu bulmakta zorlanır. Modaya ilgisi vardır ama bu ilgisini kimseyle paylaşmaz; çünkü geçmişte yargılanmaktan korkmuştur.
Bir gün tesadüfen tanıştığı güzellik okulu öğrencisi Deniz, her anlamda hayatını değiştirecektir. Renkli kıyafetleri, özgüvenli tavırları ve toplumsal normları yıkan duruşuyla dikkat çeken Deniz, aynı zamanda cross-dressing (cinsiyet normlarına uymayan şekilde giyinen) biridir. Hayatını kendi kurallarıyla yaşayan Deniz, moda tutkusu kadar cesaretiyle de Emir’i etkiler.
İkili, şehrin sokaklarında, vintage dükkânlarında, defilelerde ve bazen kendi iç dünyalarında bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sadece stil değil, öz-benliği keşfetme, toplumun dayattığı kalıpları kırma ve nihayetinde aşka cesaret etme yolculuğudur.
Ancak şehir büyüleyici olduğu kadar acımasızdır da. Aile baskıları, toplumun önyargıları ve kendi iç korkuları, bu ikiliyi sürekli test edecektir. Moda aracılığıyla birbirlerine hem ilham hem de güven bulurlar. Ve zamanla, birlikte bir stil yaratmanın ötesinde bir hayat tarzı ve bir aşk hikayesi yazmaya başlarlar.