
Yüce tanrı Jin Xiu, kutsal bir görev üstlenir:
Masum ve saf kamelya ruhu Hong Ning'e ölümsüzlüğe ulaşması için rehberlik etmek.
Başlangıçta yalnızca bir sorumluluk gibi görünen bu yolculuk,
zamanla ikisi arasında bin yıl boyunca sürecek bir bağın doğmasına neden olur.
Beraber geçirdikleri sayısız mevsim, paylaştıkları zorluklar ve sevinçler,
aradaki görünmez ipleri gitgide daha da sıkılaştırır.
Fakat kader, her zaman öngörülemezdir.
Bir gün, roller değişir:
Bu kez Hong Ning, Jin Xiu'ya hayatın gerçek anlamını öğretir.
Ölümsüzlükten sıyrılıp, ölümlü bir yaşamın değerini kavramasını sağlar.
Artık Jin Xiu için ölümsüzlük, anlamını yitirmiştir.
Sevgi, pişmanlık ve insan olmanın kırılganlığı arasında,
gerçek bir yaşamın nasıl bir şey olduğunu keşfeder.
Bu, yalnızca bir ruhun ölümsüzlüğe ulaşma serüveni değil;
aynı zamanda bir tanrının, insan olmanın mucizesini anlamasıyla şekillenen,
bin yıllık aşkın ve dönüşümün efsanesidir.