
Her Perşembe öğleden sonra, ayda bir kez, Sarang Lisesi öğrencileri okulun sosyal yapısını belirleyen büyük bir popülerlik anketinde oy kullanırlardı. Bu anket, öğrencilerin sosyal statülerini, arkadaş gruplarındaki yerlerini ve okul içindeki ilişkilerini belirleyen tek ölçüydü. Öğrencilerin kimlerle arkadaş oldukları, kimlerin en çok sevdiği veya kimlerin dışlandığına dair her şey, bu acımasız anketin sonuçlarına dayanıyordu. Oylar gizli tutulur, ancak sonuçlar okuldaki sosyal hiyerarşiyi şekillendirirdi: en popüler olanlar zirveye çıkar, en alt sıradakiler ise görünmez olurdu.
Bu sistem, okuldaki tüm ilişkileri ve dinamikleri sürekli olarak test eden bir oyun gibi işliyordu. Ancak her yeni ankette, hiyerarşiyi alt üst etme potansiyeline sahip bir kişi mutlaka ortaya çıkıyordu. Şimdi, okulda son derece popüler olan öğrenci gruplarının, yıllardır güçlü bir konumda bulunan liderlerin ve sosyal çetelerin güçlü denetiminin olduğu bir ortamda, beklenmedik bir şekilde yeni bir yüz ortaya çıkmıştı: Su Ji.
Su Ji, okulun en son transfer öğrencisi olarak Sarang Lisesi’ne katılmıştı. Çevresindekiler, onun önceki okulundan getirdiği popülerlik veya güçlü kişiliğiyle tanınıp tanınmadığını merak ediyordu. Ancak Su Ji, ilk başta dikkat çekici bir şekilde sessizdi. Okulun içindeki karmaşık sosyal yapıya uyum sağlamak zaman almıştı, fakat birkaç hafta içinde durum tamamen değişti. Onun, başkalarına zarar vermeden ya da büyük bir çatışma yaratmadan çevresindeki insanlarla kolayca ilişkiler kurması, doğal bir şekilde kendine bir yer edinmesini sağladı.
Her ne kadar anketlere katıldığında kimse ona ciddi bir rakip olarak bakmasa da, Su Ji'nin ortaya koyduğu strateji, diğer öğrencilerin oyununu sorgulamalarına neden oldu. Onun sosyal zekası, insanları doğal bir şekilde kendine çekme yeteneği ve her durumda soğukkanlılığını koruması, kısa sürede okulun gözdesi olmasına zemin hazırladı.
Ancak bu zirveye tırmanış kolay olmayacaktı. Okulda Su Ji'ye karşı gizli bir kıskançlık ve çekişme de baş göstermişti. Okulun popüler gruplarının liderleri, hiyerarşinin sarsılmasından hoşlanmıyorlardı. Hem erkekler hem de kızlar arasında belirgin arkadaşlıklar ve düşmanlıklar vardı. Anketlerde zirveye çıkabilmek için sadece sosyal ilişkiler değil, aynı zamanda stratejik adımlar ve bazen gizli ittifaklar da gerekiyordu.
Su Ji, bu sisteme karşı ne yapacaktı? Başka bir deyişle, tırmanışını sürdürüp okuldaki en güçlü sosyal konum olan zirveye yerleşebilecek miydi, yoksa bu soğuk ve hesapçı dünyada oyunu tamamen devirecek mi, kim bilir?
Okulun dışındaki dünyadan gelen bu yeni transfer öğrenci, sadece sosyal bir figür değil, aynı zamanda Sarang Lisesi’nin karmaşık sosyal dinamiklerine meydan okuyan bir tehdit olarak da görülüyordu. Bütün bu manipülasyonlar, stratejik hamleler ve ilişkilerin kırılgan yapısı, Su Ji’nin ne kadar ilerleyebileceğini belirleyecekti. Bu, sadece popülerlik için bir mücadele değil, aynı zamanda okuldaki her öğrencinin kim olduğunu ve kim olmak istediğini sorguladığı bir sınav olacaktı.